Balıklardaki acı tartışmalı bir konu. Bazı bilim insanları bu hayvanlarda acıyı anlamlı biçimde algılayacak karmaşık sinir sistemi bulunmadığını öne sürüyor. Fakat sucul hayvan biyolojisi alanında önde gelen bilim insanlarının güncel araştırmalarına göre ise balıklar acıyı insanların deneyimlediğine benzer şekilde hissediyor.
DR. Murat Kınıkoğlu’a göre; nedense balıkları öldürürken fazla zorlanmayız. Oltanın ucunda veya ağda çırpınırlarken acı çekiyor olabilecekleri aklımıza gelmez oysa sudan çıkarıldıklarında aynı boğulan bir insan gibi çırpınırlar. Balıkların acı çekmediğini düşünmemizin nedeni seslerini duymamamız veya kesildiklerinde sıcak kanlı hayvanlarda olduğu gibi kırmızı kan akmaması olabilir.
Oysa balıklar da aynı biz insanlar ve diğer hayvanlar gibi acı çekerler. Nereden mi biliyoruz? Sinir sistemi gelişmiş olan canlılar hayatta kalmak için tehlikeden korunmak adına “acı” mekanizması ile donatılmışlardır. Buradan yol açarak “kaçma” refleksi geliştirmiş bir canlının (örneğin balığın, geyiğin, köpeğin) kaçtığı tehlikeye maruz kaldığında acı çektiği, buna karşılık kaçmayan canlıların (örneğin domates, ıspanak vb.) acı çekmediği sonucunu çıkarabiliriz.
Edinburg Üniversitesi Roslin Enstitüsü’nden bir ekip “Balıklar acı çeker mi?” sorusuna daha ölçülebilir bir cevap vermek için alabalıklar üzerinde çalışma yaptı (1). Ağızlarının içine arı zehiri enjekte edilen balıkların dudaklarını akvaryumun içindeki çakıllara sürdükleri görüldü. Balıkların dudaklarını çakıllara sürerek acıdan kurtulmak istediklerini tahmin etmek zor değil. Bu balıkların solungaçları daha hızlı hareket ediyordu ve yem yiyemiyorlardı.
“Balıktan vazgeçmem” diyenler şunu bilmeli ki ağzına olta iğnesi saplanan bir balık siz yanağınıza bir şiş saplandığında çektiğinize benzer bir acı hisseder. “Balığın acı çekmesi umurumda değil ben ağzımın tadına bakarım” diyorsanız okyanusların zehir deposuna dönüştüğü dünyamızda balık yemenin pek akıl karı olmadığını söylemek isterim. Bu sene başında “Cancer Causes Control” dergisinde yayınlanan bir çalışma ton balığı yemeyi alışkanlık haline getiren kadınlarda meme kanseri riskinin % 25 daha yüksek olduğunu gösterdi (2).
Sadece bitkisel beslenerek daha sağlıklı bir hayat sürebiliriz. Diğer canlılarında biz insanlar gibi acıdan uzak durma ve yaşama hakkı olduğunu, dünyanın doğal kaynaklarının sınırlı olduğunu unutmayalım.
(1) Dr. Lynne U. Sneddon, “Do Fish Have Nociceptors?: Evidence for the Evolution of a Vertebrate Sensory System”, Royal Society Scientific Academy, 7 June 2003.
(2) Kim AE, Lundgreen A, Wolff RK, et al. Red meat, poultry, and fish intake and breast cancer risk among Hispanic and Non-Hispanic white women: The Breast Cancer Health Disparities Study. Cancer Causes Control. Published online February 22, 2016.